Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Altındağ'ın Manisa Haber Gazetesi'ne vermiş olduğu röportajı : '' Manisa tarımı imara kurban gidiyor. ''
Manisa’da son 9 yılda mazot ve gübre desteği alan 333 bin dekar verimli tarım arazisi imara açıldı. Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Altındağ, tarım arazisi imarının devam etmesiyle, dışa bağımlılığın mecburi hale geleceğini vurguladı.
Manisa’da nüfusun artmasıyla birlikte verimli tarım arazilerinin imara açıldığına dikkat çeken Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Altındağ, imarın Manisa için gerekli olduğunu, fakat verimli tarım arazilerinin imara açılmasının hem Manisa’yı hem de Türkiye’yi adeta felakete sürüklediğini belirtti. Altındağ, Manisa’da mazot ve gübre desteği alan verimli tarım arazilerinin 333 bin dekarının imara açıldığını açıkladı.
Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Altındağ, “Ülkemiz, geçirdiği savaşlar esnasında uzun süreler boyunca kıtlıkla mücadele etmiş. Dedelerimiz, ninelerimiz, tarlalardan buğday alamadıklarını anlatırlardı. Şu anki nesil, bolluk içerisinde büyüdüğü ve kıtlığı maalesef ki anlayamadığı için, israf ediyor. Bu israf da tarım arazilerine sahip çıkılmamasıyla vücut buluyor” diye konuştu. Gün geçtikçe, Türkiye’de ve Dünya’da nüfusun arttığını fakat tarım arazilerinin azaldığını vurgulayan Altındağ, artan nüfusla birlikte tarım arazilerinin imara açıldığını ve tarım arazilerinin yerlerine yerleşim alanları, fabrikalar, otoyollar ve köprüler yapıldığını ifade etti.
“İMAR ELBETTE GEREKLİ FAKAT UYGUN YERLERE”
İmara karşı olmadığının altını çizen Başkan Altındağ, “İmar elbette ki gerekli bir şey. Fakat imara açılacak yerler titizlikle seçilmeli. Tarım arazilerinin dışında kalan, dağlık, taşlık yerler imara açılmalı” diye konuştu. Altındağ, Manisa’da 2008 yılında 3 milyon 543 bin 453 dekar tarım arazisi olduğunu dile getirerek, 2017 yılında Manisa’daki tarım arazisi alanının imar nedeniyle 333 bin dekar azalarak, 3 milyon 210 bin 166 dekara gerilediğine dikkat çekti. Türkiye’de son 15 yılda 2 milyon 50 bin dekar tarım arazisinin imara açıldığına vurgu yapan Altındağ, “Türkiye ve Manisa’yı karşılaştırdığımızda, 9 yıl içerisinde Manisa’da 333 bin dekar arazinin imara açılması, oldukça yüksek bir oran” şeklinde konuştu.
Manisa’da 9 yıl içerisinde imara açılan 333 bin dekar tarım arazisi alanının neredeyse bir ova büyüklüğünde olduğunu vurgulayan Başkan Altındağ, “Biz Manisalılar, imarla birlikte yok olan kaynaklarımızın farkında değiliz. Yalnızca üzerlerinden geçerken arazileri bozmuş yolları, fabrikaları görüyoruz. Elbette yollar da fabrikalar da ülkemiz için gerekli fakat tekrar altını çizmek isterim ki, imarlar, daha verimsiz ya da dağlık arazilere verilmelidir” dedi.
“GÜNÜ DEĞİL GELECEĞİ KURTARMALIYIZ”
Tarım arazisi sahiplerinin adeta günü kurtarmak düşüncesiyle hareket ettiklerini ifade eden Altındağ, “Çiftçilerimiz, ‘Arazim imara açılsın da para kazanayım’ diye düşünüyor. Bu yanlış düşünce çiftçilerimize kısa vadeli olarak gelir sağlayabilir fakat bir sonraki kuşakları, daha dışa bağımlı hale getirebilir” diye konuştu. Altındağ, Türkiye’nin geleceğinin korunması için toprağın korunmasının gerektiğine dikkat çekerek, “Gelişen teknolojiyle birlikte birçok araziyi daha da verimli hale getirdik. Bundan sonra yapmamız gereken şey, halihazırda verimli olan tarım arazilerimizi korumaya çalışmak” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin buğdayı ve mısırı ithal ettiğini belirten Altındağ, verimli tarım arazilerinin imara açılmasının devam etmesiyle birlikte, gün geçtikte dışa bağımlılığın artacağının altını çizdi. “15 yıl içerisinde Türkiye’de, 9 yıl içerisinde de Manisa’da imara açılarak yok olan tarım arazisi alanı belli. Her şey ortada iken, bu gidişatla 10 yıl sonra ülkemizin ne hale geleceğini düşünemiyorum” diyen Altındağ, halkın ve devletin el ele vererek tarım arazilerinin yok edilmesine karşı durmaları gerektiğini savundu.
Dünya’da açlıkla savaşan ülkelere gıda satışı yapılmadığını dile getiren Altındağ, “Ülkeler, Türkiye’de tarım ürününün var olduğunun fakat üretimin tüketime yeterli olmadığının farkındalar ve bu durumumuzu kullanarak, bizlere gıda satışı yapıyorlar. Açlıkla savaşan ve üretim gerçekleştiremeyen diğer ülkeler gibi olursak, bize de gıda satışı yapmayı bırakırlar” dedi. Türkiye’de 6 milyon ton mısır üretimi, 8 milyon ton mısır tüketimi gerçekleştirildiğini belirten Altındağ, “2 milyon ton mısırı ithal ediyoruz. Bu miktarın az olduğunun farkındalar ve belirli bir fiyat koyuyorlar. Fakat tamamen dışarıya bağımlı olursak, dışarıdan alma zorunluluğumuzun olduğunu bildiklerinde, fiyatlarla istedikleri gibi oynayabilecekler” dedi.
“YÖNETMELİĞİN ACİLEN DÜZENLENMESİ GEREKİYOR”
Altındağ, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yaklaşık 5 ay önce, Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve Planlanmasına Dair Yönetmelik’te değişiklik yaptığını belirtti. Yapılan değişiklikle birlikte, 9 kişiden oluşan Toprak Koruma Kurulu’nda 6 kişinin oyuyla karar alınıyorken, kurulun istenilen sayıda kişiyle toplanıp, çoğunluğun oyuyla karar alabileceğini vurgulayan Altındağ, “Tarım arazilerimiz, peşkeş çekilecek bir konu değil. Yönetmelikte yapılan bu değişikliğin acilen düzeltilmesi gerekiyor” dedi. Altındağ, “İmara açılacak tarım arazisini, Toprak Koruma Kurulu’nda toplanan 3 kişiden 2 kişinin onayı belirlememeli. Daha geniş çaplı bir komisyon oluşturulmalı ve bir tarım arazisinin imara açılma kararı daha zorlaştırılmalı” dedi.
“SANAYİYE AĞIRLIK VERİLİRKEN TARIM GÖRMEZDEN GELİNMESİN”
İmara açılan tarım arazisi sayısının yıllar geçtikçe düşüş yaşamasıyla birlikte, tarımda çalışan kişi sayısının da azaldığını belirten Altındağ, “2008’de Manisa’daki çiftçi sayısı 77 bin 40 iken, 2017’de çiftçi sayımız 71 bin 980’e düşmüştür” dedi. Altındağ, “Tarım uğraşan kişiler yok olup gitmiyor. Bu kişiler arazilerini imara satıp, o anlık zengin olduklarını düşünseler bile, aslında işsiz kalıyorlar” diye konuştu. Tarım arazilerini satan çiftçilerin sanayide, fabrikalarda çalışmaya yöneldiklerini belirten Altındağ, Manisa’da sanayiye ağırlık verilirken tarımın görmezden gelinmemesi gerektiğini vurguladı.